• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (8.73)
sokrates'in savunması - platon
mö 399'un ilkbaharında, yetmiş yaşındayken dinsizlik ve gençlerin ahlakını bozma suçlamalarıyla atina'da mahkeme önüne çıkarılan sokrates "sözleriyle değil işleriyle" kendini sa-vunur. kendisini "ustalıkla" savunacak bir konuşmayı okumayı, öğrencilerinin ödeyeceği yüklü bir kefaleti ya da hayatının son günlerini sürgünde geçirmeyi reddederek bile isteye ölümüne yürür. savunma yorumcular tarafından sıklıkla çok az, hatta hiçbir felsefi ana fikre sahip olmamakla eleştirilir.oysa yukarıda sunula öykü savunma'nın sadece kurgusal iskeletidir. platon'un mahkeme önün çıkardığı sokrates'in kendisinden çok, onun hakikati ortaya çıkarma yollandır. hakikati araştırma yolları sokrates'in ahlakının kurucu öğeleridir. aslında savunma diyalektiğin diyalektik bir gerekçelendirilmesini sunar. platon'u: gözünde itham edilen de sokrates'in uğruna öldüğü de bu yöntemdir. sokretes'in yaşamı da ölümü d bu yöntemin başarısını ortaya koyar.(tanıtım bülteninden) (kitap bilgileri idefix'den alınmıştır.)


  1. platon'un gençlik döneminde sınıflandırılan ve sokrates'in yargılanması ve idamı sürecini anlatan üç diyaloğun ilki.
    metni diğer diyaloglardan bağımsız ve düz biçimde okuyarak anlamını kavramak pek mümkün değil. alt metni kavramak için platon'un fikirlerine hakim olmak ve tüm diyalogları bağlantılarını görmeye çalışarak okumak gerekiyor. maalesef bugün eski yunan felsefesini anlamada karşımıza çeviri gibi bir sorun çıkıyor, felsefi metinler eski yunanca'dan ingilizce'ye, ingilizce'den türkçe'ye çevrilirken anlam kaybına uğruyor ve bu da metni olduğu gibi anlamamıza engel oluyor.
    diyaloğun kendisine gelirsek, bana bu bakış açısını kazandıran, sevgili felsefe hocam kaan atalay sokrates'in eylemini "savunma"dan ziyade "saldırı" olarak nitelendirmişti. platon, sokrates'in ağzından bugün de aynı şekilde kabul ettiğimiz ve inandığımız bilgi, demokrasi, adalet gibi kavramlara sert eleştiriler getiriyor. sokrates atinalılara "aslında hiçbirimiz hiçbir şey bilmiyoruz ama benim sizden farkım cehaletimin farkında olmam" diyor. sokrates'e göre, insanın sahip olduğu sınırlı algılama ve muhakeme yeteneğiyle ulaşabileceği son nokta aslında hiçbir şey bilmediğini fark etmesi ve bu aslında yine hiçbir şeye yaramayan "insani bilgelik". bilgi dediğimiz şeylerse aslında birer "inanç".
    sokrates kendine yöneltilen suçlamalar karşısında kendini savunmaktan ziyade fikirlerinin doğruluğunu savunmaya devam ediyor ve "beklediğiniz gibi kendimi savunarak yaşamaktansa, bildiğim gibi kendimi savunarak ölmeyi yeğlerim." diyor. ve kendini ölüme mahkum edenlere son sözlerinde "benim dünyadan ayrılışımdan kısa süre sonra bana verdiğiniz ölüm cezasından çok daha acı verici bir ceza sizi bekliyor." derken bir intikamdan söz etmiyor, umarım benim gibi insanlar artar ve sizi kendinizi sorgulamak zorunda bırakırlar böylece daha "iyi" insanlar olursunuz, diyor.